- başıboş
sıfat Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan"Başıboş yaşayışa alışkın değildir." - H. Taner
- karmakarışık
sıfat Dağınık, düzensiz, çok karışık"Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi?" - C. Meriç
- taşkın
sıfat Taşmış bir durumda olan
- düzensizlik
isim Düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlık"Ne kadar alışılsa da düzensizlik insana üzüntü verir." - M. Ş. Esendal
- ahlaksız
sıfat Ahlak kurallarına uymayan
- uygunsuz
sıfat Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz, namünasip"Onca yıl hapis yattık, uygunsuz, güdümsüz bir işini görmedim." - A. Ümit
- açık saçık
sıfat Yüz kızartıcı, edepsiz, müstehcen, cinsel çağrışım yüklü (söz, anlatım)"Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler, açık saçık resimler" - F. N. Çamlıbel
- dağınık
sıfat Geniş bir alana yayılmış olan
- karışık
sıfat Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş"Karışık salata."
- uygunsuzluk
isim Yakışmayan davranış, uymazlık, yakışıksızlık"Bu işteki uygunsuzluğu daha iyi ortaya çıkarmak için bir mukayese yapalım." - N. Hikmet
- düzensiz
sıfat Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik"Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yarı aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." - A. Kutlu
- karışıklık
isim Karışık olma durumu, teşevvüş
- nizamsız
sıfat Düzensiz, tertipsiz
- yolsuz
sıfat Yolu olmayan"Bu dik, sarp ve yolsuz dağları arabalar, katırlar ve otomobillerle aşacaksınız." - F. R. Atay
- terbiyesizlik
isim Terbiyesiz olma durumu
- azgın
sıfat Azmış olan, azılı"Bakışları insanlıktan çıkmış, sanki karşımda ürkmüş, azgın bir hayvan var." - A. Ümit
- gürültülü
sıfat Gürültüsü olan"Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." - P. Safa
- darmadağınık
sıfat Darmadağın
- sistemsiz
sıfat Düzensiz
- terbiyesizlik.
- dağınık, düzensiz, azgın, vahşi, kanunsuz
- genelev. disorderliness intizamsızlık
- velveleli. disorderly conduct (huk.) genel ahlâka aykırı davranış. disorderly house umumhane