- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- bereketli
sıfat Bol, verimli"Ey vatanın bağrı yanık bucağı / Hani senin bereketli hasadın" - M. E. Yurdakul
- verimli
sıfat Verimi iyi ve bol olan, bitek, randımanlı, mahsuldar, mümbit, müsmir, verimkâr"Verimli toprak."
- taşkın
sıfat Taşmış bir durumda olan
- coşkun
sıfat Coşmuş olan"Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim." - T. Fikret
- mebzul
sıfat Bol, çok
- coşkulu
sıfat Coşkusu olan"Bir yandan da çaktırmamak için eskisinden daha da coşkulu bir sesle konuşmaya devam etti." - E. Şafak
- hareketli
sıfat Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize
- bollukla
- coşkun, taşkın,
- mebzulen
- mebzulen.
- çok. exuberantly coşkunlukla