- tuhaf
sıfat Acayip"Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı." - T. Buğra
- acayip
sıfat Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı"Acayip ve tempolu bir ses geliyor." - B. Felek
- nadir
sıfat Seyrek, az bulunur"Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir." - A. H. Müftüoğlu
- garip
sıfat Kimsesiz, zavallı
- ilginç
sıfat İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan"Kızına ilginç mektuplar yazardı." - A. Kutlu
- meraklı
sıfat Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis"Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum." - A. Ümit
- görülmemiş
sıfat O güne kadar karşılaşılmamış, şaşılacak nitelikte olan"Görülmemiş bir olay."
- enteresan
sıfat İlgi çekici, ilginç"Evet, şimdi çok enteresan bir noktaya geldik." - N. F. Kısakürek
- mütecessis
sıfat Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen"Tesadüf, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fazla mütecessis görünerek ürkütmekten korkuyordum." - R. N. Güntekin
- dikkat çeken
- garip bir şekilde
- meraklı, bilmek isteyen, meraklı, her şeye burnunu sokan, herkesin işine karışan, garip, acayip, tuhaf
- tuhaf bir tarzda